Erem Grup, 2020 yılına finansal açıdan güçlü giriyor

Piyasada en çok tutulan ürün gruplarına ilişkin çeşitli model ve markaları bünyelerinde bulundurduklarına, piyasadaki finansal gücü en yüksek bayi olduklarına ve bunun alıcılara çok önemli avantajlar sağladığına dikkat çeken Erem Grup Genel MüdürüSelimSırrı Erdoğan, merak edilen tüm soruları DTK okuyucuları için yanıtladı ve son dönemlere ilişkin gelişmeleri aktardı.

Yılı tamamlarken 2019’a ilişkin değerlendirmelerinizi hem sektör hem de Erem Grup özelinde bizimle paylaşır mısınız?

2019’un ilk 6 ayında diğer dönemlere nazaran saha biraz daha sıkışmış bir pozisyondaydı. Bun da etkili olan sebeplerden biri de konvansiyonel kombi kullanıcılarının yoğuşmalıya geçmekteki dirençleriydi. Bundaki temel etken de usta gruplarının yoğuşmalı giderini oluşturmaktaki zorlanmalarıydı. Özetle; eski alışkanlıkların kolay değiştirilmemesi diyebiliriz. Bu süreçte pazarda çok direndi. Ekonomik olarak herkesi zorlayan bir süreçte yüksek fiyatlı yoğuşmalı gruplarının tercih edilmesi biraz süre alıyor. Bence ısıtma sektörünün son dönemlerde karşılaştığı en kısır ilk 6 aydı. İkinci 6 ise ilk 6 aya göre nispeten biraz daha iyi geçti. Yaklaşık 18 yıldır kendi işini yapan biri olarak baktığımda, genellikle ilk 6 ayda yüzde 30 civarında bir büyüme olur. Son dönemlerde ise biraz stabil ilerledik. İlk 6 ay ile ikinci 6 ay birbirine paralel cirolarla devam ediyordu. Ancak 2019’da eskiye dönüş yaşadık ve ilk 6 ay yüzde 30, ikinci 6 ayda ise geri kalan ciroyu tamamladık.

Geçtiğimiz yıl sektörde 1 milyon 200 adet kombi satıldığı konuşuluyordu ancak ben bu rakamın 1 milyon 50 bin civarında olduğunu düşünüyorum. 2019 yılını ise 750-800 bin bandında tamamlayacağımıza inanıyorum. Erem Grup özelinde değerlendirecek olursak, 2019’da adetsel anlamda yüzde 20 civarında daraldığımızı ancak cirosal anlamda yüzde 30 büyüdüğümüzü söyleyebilirim. Sadece kombi değil, satışını yaptığımız diğer ürün gruplarıyla da bir denge oluşturduk.

Erem Grup bünyesinde son dönemlerde olan yenilik ve gelişmelerden de biraz söz eder misiniz?

Türkiye’de 1989 yılından beri faaliyette olan Ferroli markasının toptancı bayiliğini yapmaya başladık. Doğru ürün ve doğru partner ile sahadaki etkin bir bayinin birleşmesinden iyi bir sonuç ortaya çıkacağını düşünüyoruz. Ferroli markası da bu doğrultuda iyi bir kaptan. Bununla beraber biz de büyüyeceğimize inanıyoruz.

Ferroli’nin dışında kombi grubunda DemirDöküm, Protherm, Viessmann, Bosch, E.C.A., Termoteknik ve Baymak gibi markaların satışını yapıyoruz. Baymak’ın Lambert grubu da bu yıl bünyemize kattığımız markalardan biri. Onda da iyi bir çıkış yakaladık. Biz ürünü ana firmanın sattırdığını düşünüyoruz. Marka, pazarda bir strateji belirliyor; biz de ona göre pozisyon alıyoruz.

İlk olarak İstanbul Ataşehir’de faaliyet göstermeye başladık, ardından Gebze şubemizi açtık. 2011 yılında İzmir şubemiz ekledi. 2014 yılında ise Kocaeli/İzmit şubemiz açıldı. 2015 yılında Antalya, 2016’da Aydın olarak devam ettik. Son olarak ise 2017 yılında İstanbul Mahmutbey’deki şubemiz faaliyete başladı. Özetle; Türkiye’de 7 noktada faaliyet gösteriyoruz ve yaklaşık 100’ün üzerinde çalışanımız mevcut. Erem Isıtma, Eremİz ve EremKoc olmak üzere 3 şirketimiz üzerinden hizmet vermeye devam ediyoruz. Açıldığımız günden bu yana büyümemizi her yıl artırarak sürdürdük. Açıkçası ben, yaptığımız işte lokasyonun çok önemli olduğuna inanıyorum. Çünkü insanların ürüne çok hızlı şekilde ulaşabilmesi çok önemli. Bireysel taahhütçü grupta pazarın lider firması olduğumuza inanıyorum.

Siz sahada olan bir firma olarak, saha psikolojisine de hakimsiniz. Kombi alanındaki yeni gelişmelerin ardından sahadan aldığınız geri bildirimler veya dönütler nasıl? 2020’nin nasıl geçeceğini düşünüyorsunuz?

2020’nin 2019’a göre yüzde 5-10 oranında daha iyi olabileceğini düşünüyorum. Saha yoğuşmalı sistemine alışmaya başladı. Fakat Türkiye’deki birçok inşaat projesinin durgun olması ister istemez bizlere de yansıyor. Bilindiği gibi zaten İstanbul’u değişim pazarı lokomotife ediyor. Değişim pazarı yeni inşaatlarla beraber yüzde 40 seviyelerinde. İstanbul’un en büyük dezavantajı ise full tesisatın olmaması. Kısaca; full tesisatın olduğu bir konut projesine radyatörden vanaya kadar birçok ürün grubunu satabiliyorsunuz. Ancak İstanbul’da sadece kombi satıyorsunuz. Çünkü insanlar radyatörlerini değiştirmiyor. Bu sebeple ürün gruplarımız arasındaki en büyük daralmayı radyatör pazarında yaşadık.

Sizce radyatör pazarındaki daralmanın nedenleri nelerdi?

Radyatör pazarını dinamik ve aktif tutan iki tane unsur var. Bunlardan ilki; eskiden doğal gaz İstanbul’un her yerine ulaşmadığı için kombinin gittiği yere radyatör de gidiyordu. Ancak şu anda İstanbul’un hemen hemen yer yerine gaz ulaştı ve insanların radyatör ihtiyacı azaldı. Kişi kombisini değiştirse bile radyatörlerini değiştirmiyor. Diğer bir etken ise yerden ısıtma teknolojisinin yaygınlaşmış olması.

Piyasada son zamanlarda dikkat çeken diğer bir gelişme ise kombi sektöründe ikinci el pazarının oluşmuş olması. Bu konudaki görüşleriniz neler? Sizce bu durum sektörü nasıl etkiliyor?

Biz de sahadaki uygulamacılardan bunu oldukça fazla duyuyoruz. Değişim yapılan bir cihazın tamir ve bakımı yapıldıktan sonra servisle anlaşılıyor. Hatta bu cihazlara 3-5 ay gibi garanti süreleri de veriliyor. Satılan ikinci el cihazlardan elde edilen kar marjı da yüksek. Özetle; yeni bir cihaz sattığınızda elde edeceğiniz kardan daha fazlasını elde edebiliyorsunuz. Bu durumun pazara bir kan kaybı yaşattığı aşikar. Bu yıl yoğuşmalı kombi fiyatlarının yüksek olması ve döviz kurlarındaki yükseliş nedeniyle bu tip bir durumla karşılaştık ancak ben bunun sürdürülebilir olmadığını ve çok fazla devam etmeyeceğini düşünüyorum. Devam etme gibi bir şansı yok. Çünkü bu insanların ekonomik değişimler ve zorlanmalar karşısında verdikleri ilk tepki ve yönelimler sonucunda oluştu.

Önümüzdeki kısa ve orta vadeli dönemde Erem Grup’un projeksiyonları neler olacak?

Sektörde pazarı domine eden tüm önemli markaların bayiliğini yapıyoruz. Isıtma sektöründe kendisine yer edinmiş, marka bilinirliği olan fakat bizim bayiliğini yapmadığımız bir marka yok. Bizim hedefimiz; bizimle çalışan kişilerin, tüm ürün gruplarını ve markaları tek bir noktadan temin edebilmesi. Bizim çalışma modelimizde tek bir ödeme sistemimiz yok. Karşımızdaki kişi güvenilirse, kurallarımız dahilinde birçok ödeme alternatifi sunabiliyoruz. Şu anda montaj primi denilen bir uyguma var. Bu montaj primleri bizim marjlarımızdan çok daha iyi rakamlar vaat edebiliyor. Bizimle çalışan kişiler, aldıkları her marka ve ürün için montaj primi kazanabiliyorlar. Bunun çok önemli bir avantaj sunduğuna inanıyorum. Sağladığımız tüm bu imkanları, önümüzdeki dönemlerde de sunmaya devam edeceğiz.

Önceki İçerikFlam Brülör, 2020’de daha geniş bir yere taşınmaya hazırlanıyor
Sonraki İçerikHavak, nemlendirme cihazlarında da üretime başladı