Jenesis; yeni imajıyla jeneratör sistemi üretmeye devam ediyor
Firmanın kurucusu olan Kamer Özoğul, 1978 yılında Makine Mühendisleri Odası Bursa Bölge Temsilciliği yaparken daha sonra İstanbul’a taşınmış ve 1981-1984 yılları arasında Erensan’da Üretim Şefi olarak çalışmıştır. 1981 yılından itibaren buhar kazanı üretimiyle ilgilenen bir isim. Bir dönem Kazan ve Basınçlı Kaplar Birliği’nin 2. Başkanlığını da yapan Kamer Özoğul, sektörün gelişmesi için emek harcamış, kazanın kg ile satılan bir ürün olmayıp teknolojik bir sistem olması gerektiği üzerinde durmuş. 1984’den 1997 yılının sonuna kadar ortağıyla birlikte her çeşit basınçlı kabın üretimine devam ediyorlar. Ardından iki ortağın yolları ayrılıyor. Kamer Özoğul ise 1998 yılında IsıEvi’ni kuruyor. IsıEvi kurulduktan sonra ürün gamı tüm basınçlı kaplardan yavaş yavaş buhar jeneratörü ve kızgın yağa doğru kayıyor. Çünkü çok fazla mühendisin kendi firmalarını kurarak üretim yapmaya başlaması nedeniyle buhar kazanı sektöründeki rekabet daha çok. Bu sebeple buhar kazanı sektörü biraz daha zor bir sektör. Kamer Özoğul ise fark yaratmak istediği için buhar jeneratörü ve kızgın yağ sistemlerine ağırlık vermeye başlıyor. Özellikle 2000’li yılların başından itibaren de bu farkın adını net bir şekilde koyarak artık tamamen su borulu buhar jeneratörü üretimine dönüyor. Habibler tarafındaki büyük bir alanda üretime başlıyor. O dönemde IsıEvi’ni destekleyen çeşitli kişiler var. Bunlardan biri de şu an firmanın Genel Müdürlüğünü de yapan yeni sahibi Fatih Savaşkan…
Fatih Savaşkan: “Kamer Özoğul, çok iyi bir makine mühendisidir ve üretim alanında çok iyiydi”
Fatih Savaşkan o dönemde bir firmanın Antalya Bölge Müdürlüğü görevini yürütüyor ve buhar jeneratörü kullanılan otellerdeki buhar sistemlerinin projelendirilmesi ve müşavirliğini de yapıyor. Kamer Özoğul ile yolları da bu vasıta ile kesişiyor. Fatih Savaşkan o dönemi şöyle anlatıyor: “Biz ne kadar sıkı bir teknik şartname hazırlarsak hazırlayalım, Kamer Bey hep cevap vermek için çabalardı. Biz onun ürünlerini sahadaki diğer ithal ürünlerle kıyaslardık. Sahada gördüklerimizi geri bildirimlerimizle Kamer Bey’e aktarırdık. Ardından bir sonraki üründe, bu geri bildirimlerin kulak arkası edilmediğini ve ürüne yansıdığını görürdük. Kamer Bey IsıEvi’ni ve ürünlerini geliştirmek için sürekli çalışırdı. Çok iyi bir Makine Mühendisiydi ve üretim alanında çok iyiydi. Bu özellikleri nedeniyle Kamer Bey ile yaklaşık 15-20 projede çalıştık.”
Kamer Özoğul, şirkete olan katkıları ve vizyonu nedeniyle IsıEvi’ni Fatih Savaşkan’a devrediyor
Aradan geçen yılların ardından Kamer Özoğul sağlık sorunları yaşamaya başlıyor ve iki oğlu da mühendislik dışında alanlarda meslek seçtiklerinden şirketi onlara bırakamıyor. Ancak kapatmak da istemiyor… Fatih Savaşkan ise yıllar içerisinde görev yaptığı firmada çeşitli bölgelerden sorumlu müdür olarak çalışmaya devam ediyor. Son olarak İstanbul’a taşınıp Türkiye’den sorumlu satış müdürlüğü yaparken, bir gün Kamer Özoğul arıyor ve IsıEvi’ni ona devretmeyi teklif ediyor. Çünkü Kamer Özoğul o dönemde Fatih Savaşkan’ın geçmişte şirkete destekleri olduğunu ve vizyon katacağını düşünüyor. Ayrıca yerli bir firma olan IsıEvi’nin ihracat ile uluslararası piyasalara açılıp, çok daha fazla büyüyebileceğine ve bunun da Fatih Savaşkan ile mümkün olabileceğine inanıyor. Ancak Fatih Savaşkan, yıllarca bir profesyonel olarak çalıştığından dolayı firma sahibi olmaya biraz tedbirli yaklaşıyor ve düşünmek istiyor. Çalıştığı firmada ise tam o aylarda boşalan genel müdürlük görevine Fatih Savaşkan’ı değil de sektörden olmayan birini getirdiklerinde de o cesur adımı atıyor ve Kamer Özoğul’un teklifini kabul ediyor. 1 Temmuz 2017 itibarıyla da şirket Fatih Savaşkan’a geçiyor…”
“Jenesis markası; jeneratör sistemlerinin kısaltılmış halidir”
Uzun yıllar uluslararası firmalarda çalışan Fatih Savaşkan, bu 2 yıllık süreci şöyle özetliyor: “Benim için çok yoğun bir 2 yıldı. Bir çok konuda gelişim zamanının geldiğini hissettim. Şirketimiz çok iyi ve kaliteli bir sistem üretiyor ama pazarlama ve sistemin sunumu tarafında eksikliklerimiz vardı. 2000’li yıllardan bugüne İngiltere, Fransa, Hollanda ve Almanya’da bu alanda çeşitli eğitimler aldım. Bu eğitimlerde öğrendiklerimi de 2005 yılından itibaren Türkiye’de düzenlediğimiz eğitimlerde sektörümüze aktarmaya çalıştım. Eski firmamdayken sanayi bölgelerinde düzenlediğimiz eğitimlerimize katılan 10 binin üzerinde teknik adam vardır. Yine bir gün Antalya’da bir kazancılar kongresi düzenledik ve 40 civarında kazancı katıldı. Kamer Bey’de o toplantıdaydı. Bir sohbet esnasında ithal markalarla mücadelesinde daha iyi bir imaj katacağı için IsıEvi’ne bir marka bulmayı önerdim.‘Olabilir’ dedi. Kongreden döndükten sonra‘Jenesis’ adıyla üretime geçildi. Jenesis markası; jeneratör sistemlerinin kısaltılmış halidir.”
“İsim değişikliği ile beraber firmanın imajı da yenilenmiş oluyor”
1984’ten bugün kadar firmanın önemli kilometre taşlarını sıralayan Fatih Savaşkan, şu bilgileri kaydediyor: “Aslında Erensan kökenli olan Kamer Bey, 1984 yılından itibaren her türlü basınçlı kap alanında çalışmalar yapıyor. 1998 yılında ortağından ayrılıyor ve Isı Evi’ni kurarak yola tek başına devam ediyor. 2003 yılında ise buhar jeneratörü dışında hiçbir basınçlı kap üretmemeye karar veriyor. Buhar jeneratöründe bir gelecek gördüğü için sadece o alanda uzmanlaşmak istiyor. 2005 yılında da IsıEvi firma ismi olarak kalırken markası ‘Jenesis’ olarak satışa başlanıyor. Böylelikle firmanın imajı da yenilenmiş oluyor. 2017 yılında ise firmayı ben devir alıyorum. 1998’den 2017’ye kadar olan yaklaşık 19 senelik dönemde bir büyüme süreci oluyor ve ardından stabil bir şekilde devam ediyor. Son yıllarda Kamer Bey sağlık sorunlarıyla da uğraşmaya başlayınca işler biraz durağanlaşıyor.”
“Sektörün yeniliğe ve Ar-Ge’ye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum”
Şirketi devir aldıktan sonra tamamen kabuk değişikliğine gittiğini belirten Fatih Savaşkan şöyle devam ediyor: “Aslına bakarsanız benim hedefimde buhar kazanı pazarı var. Buhar jeneratörü, 100 kg/h’den 3000 kg/h’e kadar bir kapasite aralığına sahiptir. Ancak benim hedefim; sadece o kapasitelerdeki tesislere değil 10, 50 veya 100 ton/h buhar kullanan tesislere de üstün özellikleri sayesinde buhar jeneratörü satmaktı. Böylece buhar jeneratörü pazarını da büyütecektim. Normalde buhar üretici pazarı 100 ise jeneratör sistemlerinin pazar oranı bunun sadece yüzde 20’si kadardır. Ben de yüzde 20’nin içerisinden pay almaya çalışan bir firmayım. Sektörün yüzde 40’ına hakim olsam bile toplam buhar üreticisi pazarının yaklaşık yüzde 5’ine hakim olabiliyorum. Bu sebeple pazarın yüzde 100’üne hitap eden jeneratör tabanlı sistemler geliştirebilirsek, alabileceğim pay oranı artacak. Dolayısıyla Ar-Ge çalışmalarımızı da hep bu yönde geliştirdim. Sektörün geneline baktığımda da zaten çok büyük bir gelişme göremiyorum. Son 50 yıldır aynı firmalar veya o firmalardan ayrılanların kurduğu firmalar tarafından aynı ürünler üretilmeye devam ediyor. Bu sebeple yeniliğe ve Ar-Ge’ye de sektörün ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.”
“Bayilik talepleri aldığımız için önümüzdeki dönemde bayiliklerimizi de vermeye başlayacağız”
Şu anda İkitelli OSB’de üretimini gerçekleştiren Jenesis’in kısa ve orta vadede üretim alanını genişletmeyi hedeflediğini de sözlerine ekleyen Fatih Savaşkan, son olarak şu cümlelere yer verdi: “2 yılda ciromuz yaklaşık 3 katına çıktı. Gelen talepler arttı. Bu sebeple artık biraz daha geniş bir üretim alanına ihtiyacımız var. Piyasa biraz daha hareketlendiğinde bununla ilgili de aksiyonlar almayı planlıyoruz. Bunun dışında yaklaşık 15 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz ve bu sayıyı artırmaya yönelik çalışmalar yapıyoruz. Ek olarak, yeni geliştirdiğimiz iki sistem var. Bunlardan birisi; modüler sistem. 2000 ya da 3000 kg/h buhar jeneratörlerini yan yana bağlayıp, merkezi bir otomasyonla isterseniz 10 isterseniz 50 ton/h buhar üretebileceğiniz bir sistem. Bunun ilk uygulamalarını gerçekleştirdik. Denizli’de bir tekstil firmasına 9 ton/saatlik bir kazan dairesi kurduk. Normalde ihtiyaçları olan miktar5-6 t/h ama pik çekişlerde 8-9 t/h’e çıkarlarken düşük sezonlarda da 2-3 t/h kapasitelere ihtiyaçları vardı. Biz bunun yerine 3 tane 3 t/h kapasiteli sistem kurduk. Bunu merkezi otomasyonla kontrol ediyoruz. Gerektiği zaman gerektiği kadar ve eş yaşlandırmalı olarak çalışılıyor. Verim %96’lara kadar çıkartılabiliyor. İkinci uygulamamızın siparişini ise Bursa’dan aldık. Özetle; hedeflerimize yavaş yavaş yaklaştığımızı söyleyebilirim. Bayilik talepleri aldığımız için önümüzdeki dönemde bayiliklerimizi de vermeye başlayacağız. Jenesis olarak, önümüzdeki yıllarda da daha verimli ve daha güvenli sistemler üretmeye devam edeceğiz. Kamer Bey’in ortaya çıkardığı bu başarı hikayesini 2017’de devir aldık ve vizyon değişikliği yaparak dünyaya açıldığımız bir firma yarattık.”