Denize olan tutkusuyla kariyer basamaklarını tırmanan adam: Necmettin Gezginci

DTK Dergisi’nin kasım sayısında yaklaşık 35 yıldır vana sektöründe adından söz ettiren Necmettin Gezginci’yi sayfalarımıza konuk ettik. Necmettin Gezginci, iş hayatında imza attığı başarılar kadar tutkunu olduğu hobileriyle de dikkat çekici bir hikayeye sahip… Bu alanların başında ise denizcilik, müzik ve spor geliyor… Hemen hemen tüm enstrümanları çalabiliyor, dövüş sporlarıyla yakından ilgileniyor ve kaptanlık yapıyor.

1967 yılında Gebze’nin Darıca ilçesinde dünyaya gelen Necmettin Gezginci, 6 çocuklu bir ailenin 5. üyesiydi. Darıca’da sahil kenarında bir eve sahip oldukları için o da sahil kültürüyle yetişti. Doğup büyüdüğü bölgenin en öne çıkan tarafı denize yakınlığı olduğundan, ağ atarak balık tutan insanlar özellikle ilgisini çekiyordu. Hemen hemen bütün komşularının sandalları vardı… Henüz küçük bir çocukken denize açılan sandallara o da biniyor, balık tutuyor, midye yakalıyor ve denizle ilgili her türlü aksiyonu alıyordu. Deniz, onun hayatının bir parçası ve henüz çocukluktan itibaren içine işleyen en önemli tutkusuydu… Elleriyle ritim tutardı hep… Müziğe olan ilgisi ise perküsyon sanatıyla başladı…

Necmettin Gezginci sporun hayatına nasıl girdiğini ise şöyle aktardı: “2000’li yılların başında şeker hastalığına yakalandım ve doktorum düzenli egzersiz ve spor yapmamı tavsiye etti. Zaten ben de sağlıklı yaşama önem veren ve bunun için çaba sarf eden biriyim. Bu sebeple bu hastalığın hayatıma girmesiyle birlikte düzenli olarak spor yapmaya başladım. Özellikle dövüş sporlarını seviyorum ve yaklaşık 20 yıldır Kick Box yapıyorum. Bundan 5-6 yıl öncesine kadar Tuzla bölgesinde gidebileceğim temiz bir spor salonu bulamadığım için bir spor salonu açmaya karar verdim. Sadece crossfit ve dövüş sporlarına yönelik hizmet veriyor. 6 yıldır hem salonu işletiyorum hem de her akşam gidip düzenli olarak spor yapıyorum.”

Çalışma hayatıyla henüz çocuk yaşlarda tanıştı

Aynı zamanda oldukça çalışkandı. Küçüklüğünden itibaren çalışma hayatının içinde yer aldı. İş hayatına demir doğramacılığı, mermercilik, çaycılık ve marangozluk gibi birçok alanda çıraklık yaparak henüz çocuk yaşlarda ilk adımı attı. 1985 yılına kadar bu böyle devam etti. 1985-1986 yılları arasında Çayırova’daki cam fabrikasında çalıştı. 1987 yılında ise askere gitti. Hayatın her alanında olduğu gibi askerlikte de zorlu koşullar onu bekliyordu. Acemi birliğini Manisa/Kırkağaç’ta usta birliğini ise Siirt/Kozluk’da tamamladı. Terörün en yoğun olduğu zamanlarda askerlik görevini komando olarak yaptı.

Hayatının bir bölümünde müzisyenlikten para kazandı

1993 yılında evlenen ve şu an 2 erkek çocuğu babası olan Necmettin Gezginci,  askerden sonra piyano çalmaya da başladı, ardından çaldığı sazlar listesine keman, gitar ve akordiyon gibi diğer enstrümanlar da eklenmeye devam etti. Hayatının bir bölümünde müzisyenlikten para kazandı. Necmettin Gezginci, o yıllarını şu sözlerle paylaştı: “O dönemde Tarabya’da taverna kültürü meşhurdu. Ben de 3 ayda ritimden, piyanoya geçtim ve piyanist şantör oldum. Hatta o kadar iddialıydım ve bu işi yapmayı o kadar istiyordum ki, ilk önce kartvizitimi bastırdım. Uzun bir zaman da bu mesleği severek icra ettim. Ancak bir süre sonra bu meslekte çok yukarılara çıkamayacağımı fark ettim. Müzisyenliğe devam edersem, hep aynı çizgide kalacağımı düşündüm. Ve müzisyenlik hayatıma nokta koydum.”

Küçük bir hırdavat atölyesiyle başlayan yolculuk, 200 kişinin çalıştığı bir fabrikaya dönüştü

Necmettin Gezginci, müzisyenliği bir meslek olarak icra etmeyi sonlandırmasının ardından Tuzla’da Gemi Yan Sanayi’de bir dükkana tezgahtar olarak giriyor. Zaten gemicilik ve vana sektöründeki yükselişi adına hayatının önemli köşe taşlarından ilki bu oluyor. Aynı sektördeki 2 firmada toplam 6 yıl çalışıyor ve bu işi seviyor. 1996 yılında ise iki ortakla birlikte Soy Valve firmasını kuruyor. Necmettin Gezginci, devamındaki süreci ise şöyle anlatıyor: “Diğer iki ortağım tersanelerde taşeronluk yapıyordu. Benim çalıştığım şirketten de sürekli malzeme alıyorlardı. Üçümüz kendimize bir şirket kurmaya karar verdik. Ardından ufacık bir hırdavat atölyesiyle başladığımız yolculuğu, 200 kişinin çalıştığı kocaman bir fabrikaya dönüştürdük. 26 yıl boyunca da o şirketi birlikte yönettik. 2022 yılının mart  ayında da eski şirketimizde yıllarca birlikte çalıştığım Engin Toptaş ile ortak yeni bir firma kurmaya karar verdik ve GNG Valve’yi kurduk.”

GNG Valve ile Türkiye’de ilk kez JİS ve VG normuna sahip vana serilerinin üretimine başladı

Japon normlu vanalar ürettiklerine vurgu yapan Necmettin Gezginci, bunun ne anlama geldiğini ise şöyle açıkladı: “Dünya çapında 20-25 yıldır üretilen tüm büyük gemilerin neredeyse tamamı Çin’de üretildi. Bu sebeple içerisinde kullanılan tüm vana ve benzeri malzemelerin hepsi Japon normuna sahip. Bu ne anlama geliyor? Biz Türkiye olarak şu anda tersanecilikde ve tamirde çok kuvvetliyiz. Tersaneye bakım için gelen bir gemi, tamire girdiğinde ve çürümüş bir vana veya boru söküldüğünde, hepsi Japon normu çıkıyor. Bu parça ve malzemeler burada üretilmediği için birçok firma bunları ithal etme yoluna gidiyor. Biz de bu sebeple Japon normuna sahip vanalar üretmeye başladık. Türkiye’de ilk kez GNG Valve markasıyla bu norma sahip vanaların tüm serilerini biz üretiyoruz. Şu anda yaklaşık 150 kalem ürünü imal ediyoruz. Bunun dışında biz GNG Valve olarak, yurt içindeki ve yurt dışındaki pek çok firmanın temsilciliklerini yapıyoruz. ” yeni inşaa gemilerinde ise branşlarak kendimize ciddi bir üretim modeli seçtik .savaş ve askeri gemilerde kullanılan VG normu  vanaları a.danz,ye modelledik ve üretime başladık 2 adet küçük çaplı askeri proje aldık ve tamamlayıp teslim ettik şimdi ise büyük projeler için çalışamalar yapıyoruz.

GNG Valve, uluslararası arenada sahaya çıkıyor

Dünya pazarındaki oyuncular arasında yer alabilmek hedefiyle hareket eden Necmettin Gezginci, her zaman yurt dışındaki rakiplerini araştıran ve örnek alan bir iş adamı oldu. Bu sebeple GNG Valve’i kurar kurmaz ilk önce Avrupa’nın en büyük denizcilik fuarlarından biri olan Hamburg’daki SMM Uluslararası Denizcilik Fuarı’na katıldı. Ardından kalite ve belgelendirme süreçleri başladı ve birçoğu da tamamlandı. İSTİM’de depo ve üretim alanı kuruldu. Yeni makine yatırımlarına ilişkin bilgilendirmede bulunan Necmettin Gezginci, 12-13 milyon TL tutarında yeni makineler yatırımında bulundukları ve bu yatırımların devam edeceğini belirtti. Necmettin Gezginci, sözlerini şu cümlelerle tamamladı: “Yeni nesil ticaret yapıyoruz. Anahtar teslimi, büyük projelerde rol oynuyoruz. Üst düzey bir mühendislik hizmeti veriyoruz.”

Önceki İçerikPNOSAN Group’un odağında Endüstri 4.0 ve dijital entegrasyon var 
Sonraki İçerikArmatür Derneği, yılsonunda 4 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaşacağını öngörüyor