Pnosan Group Genel Müdürü Göksel Şahin, Pnosan’ın hikayesini anlattı
Bu ay, İz Bırakanlar köşemize Pnosan Group Genel Müdürü Göksel Şahin’i konuk ettik. 1963 yılında, Çanakkale /Gelibolu’da dünyaya geldi Göksel Şahin… Çocukluk ve lise yılları da Gelibolu’da geçti. Memleketini ve ailesini her daim sevdi… Evlere kapandığımız bu dönemde, kendi içimizde saklı kalanlara da dönüp bakma fırsatı yakaladığımızı söyleyen Göksel Şahin, içenden geçtiğimiz bu sürece ilişkin şu değerlendirme ile hikayesini anlatmaya başladı: “Benim bu dönemdeki başarımda çocukluğumdan bir iz varsa; o iz, annemindir. ‘Çalış, oku, öğren’ diye kurduğu cümleleri, biz şimdi kendi evlatlarımıza söylüyoruz. Kuşaklar arası geçişlerde bilgi akışının bu yönde olması o kadar kıymetli ki…”
Pnosan Group Genel Müdürü Göksel Şahin, “Çalışmaya olan bağlılığım ve sevgim, çocukluk yıllarıma dayanıyor”
Çocukluk ve ergenlik yıllarında da çalışmak zorunda olan ancak çalışmayı sevdiğini belirten Göksel Şahin, gençlik yıllarına şu cümlelerle fener tuttu: “Bizim zamanımızda demekten çok hoşlanmasam da maddi açıdan ev ekonomisine destek olmam gerekiyordu. Bu yüzden çalışmaya olan bağlılığım ve sevgim, çocukluk yıllarıma dayanıyor diyebilirim. ‘Sevgi’ diyorum evet… Çünkü bir işi sevmezseniz ya da sevemezseniz o işte başarılı olma, yol alma şansınız pek olmayabiliyor.”
“Okul biter bitmez de hemen iş hayatına atıldım”
Küçükken de aklında hep mühendis olmak vardı Göksel Şahin’in, bu sebeple her bulduğunu okumaya çalışırdı. Okumak için nerede olduğunun da bir önemi yoktu. Ayrıca o yıllarda bile ticarete de oldukça meraklıydı. Bu merakı; üniversite yıllarında da devam etti. Eğitimi sırasında çeşitli işler de çalıştı ve kendi parasını kazanarak üniversiteyi bitirdi. Göksel Şahin, o yıllara ilişkin şu ifadelere yer veriyor: “O dönemlerde çalışıp, para kazanmak şimdiye göre daha kolaydı. İş bulurken bu kadar büyük çabalar harcamıyorduk. Simit alıp-satarak veya kırtasiye malzemesi satarak da geçimimizi sağlayabiliyorduk. Tüm bu yollardan geçtiğim için de kendimi oldukça şanslı görüyorum. Şimdilerde sahip olduklarımızla yetinmiyoruz; kazandıklarımız ya da yanımıza kar kalanlar gözümüze az geliyor. Bazı açılardan bakarsak; yetinememek değil, yetememekte olabiliyor. Üniversiteyi Edirne Trakya Üniversitesi’nde Makine Mühendisliği Bölümü’nde tamamladım. Okul biter bitmez de hemen iş hayatına atıldım ve bu konuda zorlandığımı söyleyemem. İlkokul, lise ve üniversite yıllarımda hep çalıştığım için çalışmayı seven ve çalışmaya alışkın bir kişiliğe sahiptim, hala da öyleyim. Saygı duyulan bir işe sahip olabilmek istiyordum, ekip arkadaşlarımla birlikte ufkumuzu genişletebileceğimiz planlar yapmayı hedefliyordum. Şimdi geldiğimiz konumdan da bu noktada oldukça memnunum.”
“Hayata nerede, nasıl başladığınızı seçemezsiniz”
Göksel Şahin, askerlik ve evlilik gibi insan hayatının önemli dönemeçlerine ilişkin konularda ise şu bilgileri bizlerle paylaştı: “Askerliğimi İzmir / Bornova’da yaptım. Ben askerdeyken de eşimle evlilik kararı aldık. Her zaman söylüyorum: ‘hayata nerede, nasıl başladığınızı seçemezsiniz.’ Fakat hayallerinize sizinle yürüyecek insanı seçebilirsiniz. Bu konuda da oldukça şanslıydım. Geldiğimiz bu başarılı noktada benim emeğim ve çabam kadar eşimin de emekleri var. Ayrıca, hayatımıza eşlik eden iki çocuğumuz ve iki sevimli dostumuz da var. Aile hayatımızda bulduğumuz huzur ve mutluluk, işimize çok yansıyor. İşimize önem verdiğimiz kadar, ailemize de vakit ayırabilmeliyiz. Bu noktada da aileme çok teşekkür ediyorum.”
“Ocak 1994’te Pnosan, sektöre ilk adımını atmış oldu”
İş hayatına adım attığı yıllara ilişkin de açıklamalar yapan Göksel Şahin, şöyle devam etti: “Mühendislik anlamında attığım ilk adım, üniversite bittikten sonra Edirne’de küçük bir ofis kurmaktı. Askerlik söz konusu olunca, bu ofisin işleyişi çok uzun sürmedi ve kapatmak zorunda kaldık. Ardından hayatın akışı, bizi bir şekilde Çorlu’ya getirdi. Burada küçük bir dükkan ve küçük bir ekiple, Ocak 1994’te Pnosan, sektöre ilk adımını atmış oldu. Biz iklimlendirme sektörüne ilk olarak bayilikler ile başladık. Fakat hayallerimiz ve hedeflerimiz arasında üretim yapmak, bu ülkeye bir verim katmak vardı. Bu uğurda da Nst-Nordsteam markamızı gün yüzüne çıkardık ve kondenstoplar ile ilk yerli üretim ürünlerimizi çıkarmaya başladık. Bahsettiğimiz bu süreç göründüğü kadar kolay değildi; ulaştığımız başarı kadar çektiğimiz zorluklar da oldu. Bu zorlukların başında da Türkiye’de yaşanan ekonomik dalgalanmalar geliyor diyebiliriz. Sektöre ilk adım attığımız yıllarda da Türkiye’de ciddi bir ekonomik kriz vardı ve bu krizden yara almadan çıkabilmek birinci hedefimizdi. Bu hedef doğrultusunda yolculuğumuza hala kendinden emin, güvenilir ve iyi bir şekilde sürdürmeye çalışıyoruz.”
“En başından beri hedefim: gelecek kuşaklara aktarabilecek, sürdürülebilir bir sistem yaratmaktı”
Göksel Şahin, açıklamalarında kariyerinin önemli basamakları ve köşetaşlarına ilişkin ise şu ifadelere yer verdi: “Eminim; herkes üniversiteyi bitirdikten sonra kariyer basamaklarını hızlı bir şekilde çıkmayı, çıkabilmeyi hedefliyordur. Benim en başından beri hedefim: gelecek kuşaklara aktarabilecek, sürdürülebilir bir sistem yaratmaktı. Bu hedefime ilerlerken, üretime adım atma kararı almış olmak, kariyerimin en önemli köşe taşlarından biridir. İçime sığmayan bir heyecanla başladığım bu yolda, heyecanımdan daha fazla zorluklarla ve mücadelelerle karşı karşıya da kaldım. Yeni bir markanın sektöre tutunabilmesi oldukça yavaş ilerleyen bir süreçtir. Biz bu süreci, küçük hasarlarla atlatan şirketlerden biriyiz. Nst-Nordsteam markamızla üretime ilk adım attığımızda, bir okyanusun içerisindeki belirsizliklere dalmış gibiydik. Zamanla ve sabırla sürdürdüğümüz bu yolculukta, şu an ki noktaya gelebilmek için ciddi bir emek harcadık. Bu noktaya gelmemiz de şirketteki herkesin katkısı oldukça büyüktür. Aslında şirket bu noktaya geldiyse ve kariyerimin en önemli basamaklarını çıkabildiysem, burada ekibin de katkısı oldukça fazladır. Bir diğer önemli basamağı da böyle zorlu bir süreçte atlamaya çalışıyoruz. Sizlerin de bildiğiniz üzere, yeni yatırım sürecimizi 2020 senesinde başlattık. Bu süreçte bizlere destek olan, yanımızda olan, gelişime ve değişime bakışımıza eli değen herkese de buradan teşekkür etmek isterim.”
“Türkiye ve dünyada bilinen ve güvenilen bir marka pozisyonuna ulaşabilmeyi hedefliyoruz”
Son olarak yarınlara ilişkin hedeflerinden söz eden Göksel Şahin, sözlerini şu cümlelerle sonlandırdı: “Yukarıda da bahsettiğim gibi sektöre ilk başladığımda, hedefim geleceğe bir iz bırakmaktı. Gelecek kuşakların devam etmesini istiyordum ve hala da bunu çok içten ve yürekten istiyorum. Kuşak farklılıklarını ön plana alacak olursak, inovasyonun ve dijitalleşmenin böylesine ivme kazandığı bir dönemde, yarınlara hem umutlu hem de öngörülemeyen olarak bakıyorum. Şirket olarak ana hedefimiz: Türkiye ve dünyada bilinen ve güvenilen bir marka pozisyonuna ulaşabilmektir. Bu hususta attığımız her adım için öncelikle iş işleyiş analizlerine bakıyoruz, kararımızı bu doğrultuda vermeye gayret ediyoruz. Bir işin başlangıcını yaparken, o işin ileride hangi konumda olabileceğini, riskleri ve fırsatları ile gözlemlemenin oldukça önem taşıdığını düşünüyoruz. İnovasyon ve dijitalleşmenin ivme kazandığı bu yeni dünyada, Endüstri 4.0 gibi konulara öncelik vermeyi, sürdürülebilirlik kavramı ile özdeşlemeyi ana hedeflerimiz arasına koymuş bulunmaktayız.”